Kitap Hakkında
Elinizdeki roman, Safranbolu’nun tarihi sokaklarında, her köşesinde bir hikâye barındıran, duvarları sevginin ışığıyla ısınan ve zamanın dokunuşlarını yansıtan mekanların nefesini taşır. Aynı zamanda, olayların ve mekânların gerçekliğini aktararak kültürel hafızaya katkı sunan bir eserdir. Faydalanılan kaynaklar roman sonunda belirtilmiştir.
“Hikâyemiz,” diye devam etti Hilmi Dede, “Anlatacaklarımı sadece bana yorma, tüm Safranbolu’nun hikâyesi olacak. Çünkü o zamanlar, burada yaşayan herkes birbirine kenetlenmişti. Birinin mutluluğu hepsinin mutluluğu, birinin acısı hepsinin acısıydı.” “Anlatacaklarım, yazacağın kitabın konusu olacak. Ve bu kitap sadece Safranbolu’nun değil, tüm Anadolu’nun ruhunu anlatacak. Sen bu hikâyeyi yazarken, sadece bir kitap yazmış olmayacaksın oğul. Bu toprakların ruhunu, insanların birbirine olan bağlılığını ve fedakârlığını anlatmış olacaksın. Bizler artık yolun sonuna geldik, nice akranlarımız çoktan Hakk’ın rahmetine kavuştu. Bildiklerimi zaten defalarca anlatmışımdır ama sen, ben ölmeden önce anlattıklarımı kayıt altına alacaksın. Ne mutlu bana.”
İşte bu motivasyonla yola çıkan Mert Hilmi Dede'nin anlattıklarını soluksuz dinledi ve elinizde
tuttuğunuz bu roman
ortaya çıktı. Kültürel tarihe ışık tutan bu eser Türk Kurtuluş Savaşı'nın inanılmaz hikayelerinden
bir tanesini yazarın bakış açısıyla yorumlar.
Son sözün "İsyan" olduğu zaman ve mekanlarda elbet ilk söz'de söylenmiştir. Bu ilk sözün ne olduğu, ne zaman ve nerede söylendiği ikinci kitapta işlenmiştir. Türk Kurtuluş Savaşı serisini oluşturan bu romanlar Türk Halkının bağrından kopup gelen hikayelerden oluşur.
Olayların geçtiğ yerlerin güncel halleri kitap içinde yer alan QR kodlar aracılığı ile okura sunulmuştur. Bu hali ile okur hikayenin içinde yer alır ve sahneleri tam olarak zihninde konumlandırabilir.
